Aşırı Bilgi Yüklemesi: Etkin Bir Şekilde Nasıl Yönetilir?
Bugünkü yazımızda, Network Marketing’de aşırı bilgi yüklemesini nasıl önleyeceğimize dair en iyi ipuçlarımızı paylaşmak istiyoruz. Kendinize, potansiyel müşterilerinize ve ekip üyelerinize aşırı bilgi yüklemesinden nasıl kaçınabiliriz? Başlayalım.
Network Marketingde Aşırı Bilgi Yüklemesi Nedir?
Network marketingde aşırı bilgi vermek, ürünler, kazanç planları, pazarlama stratejileri ve şirket politikaları hakkında aşırı bilgiye sahip distribütörlerin veya potansiyel işe alımların negatif etkilenmesi anlamına gelir. Bu aşırı bilgiler, bir ağ pazarlama işi kurmanın anlaşılmasını, karar verilmesini ve genel etkinliğini engelleyebilir.
Aşırı bilgi yüklenilmesine yol açan yaygın şeylerden bazıları şunlardır.
*Ürün İçeriği
En faydalı veya alakalı olanlara odaklanmak yerine çok sayıda ürün hakkında geniş miktarda bilgi sağlamak distribütörleri bunaltabilir. Çok fazla ürün detayı, anlaşılmasını netleştirmek yerine kafa karıştırıcı olabilir.
*Karmaşık Kazanç Planları
En faydalı veya alakalı olanlara odaklanmak yerine çok sayıda ürün hakkında geniş miktarda bilgi sağlamak distribütörleri bunaltabilir. Çok fazla ürün detayı, anlaşılmasını netleştirmek yerine kafa karıştırıcı olabilir.
*Eğitim Stratejileri
Distribütörler, nereden başlayacakları veya neyin en etkili olduğu konusunda net bir rehberlik olmadan aşırı pazarlama stratejileri, eğitim modülleri veya satış teknikleriyle bombardımana tutulduklarında kendilerini aşırı yüklenmiş hissedebilirler.
*Şirket Politikaları
Firma tarafında ise distribütörleri sürekli olarak politika değişiklikleri veya şirket güncellemeleri ile güncellemek, özellikle de bunlar sık veya tutarsızsa, kafa karışıklığına ve aşırı yüke neden olabilir.
Kendinize Aşırı Bilgi Yüklemesi
Yapmayın!!! Network marketingde satış organizasyonu kurmaya başlamadan ÖNCE her şeyi bilmeniz gerektiğini düşünmeyin. Bu girişimcilik yolculuğunu 30 yıldan daha fazla yapan ve dünyada ses getiren liderler bile hala her şeyi bilmiyor. Hiçbir zaman her şeyi bilemeyecekler, bilemeyeceksiniz.
Pek çok temsilcinin kendilerini bunalttığına şahidiz. Bunu yaparak asla engellerden koşarak atlayamazlar veya işlerinde herhangi bir ayrıcalık elde edemezler. Çünkü analiz yüzünden felç olmuş durumdalar. Bu, endüstrimizde oldukça yaygındır, özellikle de “mühendis” tipi bir beyne sahip insanlar için.
İşinize yeni başladığınızda yalnızca birkaç temel şeyi nasıl yapacağınızı bilmeniz gerekir.
Öncelikle isim listenizi yapmalısınız. Bu ilk ve en önemli adımdır. Daha sonra, bu kişilerle nasıl iletişime geçeceğinizi öğrenmeli ve onları bir fırsata genel bakış veya sunuma davet etmelisiniz. Son olarak potansiyel müşterilerinize iyi bir sunum ve nasıl kapatacağınızı öğrenmelisiniz. Bu kadar. Bu üç, dört basit şeyi öğrenip uzmanlaşabilirseniz, başlangıç için büyük bir organizasyon da kurabilirsiniz.
Sizler için Network marketing topluluğundaki eğitimlerimiz rastgele oluşturulan bir eğitim sistemi değildir! Seçkin Kalkanoğlu’nun 16 yıllık saha tecrübesinin ardından özenle seçilmiş ve basitleştirilmiş bir seriden oluşmaktadır.
Sektörümüzde network marketingde nasıl başarılı olunacağı konusunda muazzam bilgiye sahip sayısız insan var . Ancak bu insanların çoğu bunu hiç yapmadı çünkü tüm zamanlarını, bunu gerçekten yapmak yerine, nasıl yapılacağını araştırarak geçirdiler!
Seçkin Kalkanoğlu
Ekip Üyelerinize Aşırı Bilgi Yüklemesi
Yepyeni bir network marketing girişimcisi, çiçeği burnunda bir distribütör olmanın nasıl bir şey olduğunu unutmak kolaydır, özellikle de bir süredir bu işin içindeyseniz. Yeni ekip üyelerinizin, sadece işlerini başlatmak için bildiğiniz HER ŞEYİ bilmelerine gerek olmadığını unutmayın.
# 1: Onlara Basit Talimatlar ve Ödevler Verin
Ekip üyelerinize aşırı bilgi yüklenmesini önlemek için yapabileceğiniz en iyi şey onlara basit görevler ve görevler vermektir. Bunun gibi şeyler söyleyebilirsiniz:
İlk adım isim listesini yapmaktır. Bunu yaptıktan sonra ikinci adıma geçebiliriz.
Ekibinize katılan çoğu kişinin daha önce hiç gerçekten network marketing yapmadığını unutmayın. Ayrıca çoğunun satış veya girişimcilik deneyimleri de yoktur. Bu, ağ pazarlamasının onlara yabancı bir kavram olduğu anlamına geliyor. Onlara adım adım talimatlar vermelisiniz.
# 2: En İyi Nasıl Öğrendiklerini Öğrenin
Özellikle1’e1 çalıştığınız ortaklarınıza verdiğiniz desteği kişiselleştirin. En iyi nasıl öğrendiklerini öğrenin ve eğitiminizi onların tarzına göre uyarlayın. Bazı insanlar görsel olarak öğrenir, bazıları dinleyerek odaklanır.
# 3: Onlarla Yakın Çalışın
Kollarınızı sıvayın ve ekibiniz ile yakın çalışın. Bırakın sizi gözlemlesinler ve sizi çalışırken izleyerek öğrensinler. Bu belki de yeni ekip üyelerinize öğretmenin ve onları desteklemenin en iyi yoludur.
Unutmayın, amaç insanları bunaltmak değil, bilgilendirmek ve etkileşimde bulunmaktır. Sizin onlara uygulayarak öğretmeniz, ekip üyeleriniz için aşırı bilgi yüklemesi riskini önemli ölçüde azaltacaktır.
Potansiyel Müşterilerinizle Aşırı Bilgi Yükü
Yapmak isteyeceğiniz SON şey potansiyel müşterilerinize aşırı bilgi yüklemesi yapmaktır. Kafası karışan potansiyel müşteriler katılmaz!
Unutmayın, potansiyel müşterilerinizin katılmadan ÖNCE şirketiniz ve ürünleriniz hakkındaki HER küçük ayrıntıyı bilmelerine gerek yoktur. Sadece birkaç basit şeyi bilmeleri gerekiyor, sonra da ilerledikçe öğrenebilirler.
# 1: Üçüncü Taraf Araçlarını Kullanın
Üçüncü taraf araçları kullanmak, potansiyel müşterilerle veya distribütörleriniz ile uğraşırken aşırı bilgi yükünü yönetmede inanılmaz derecede faydalı olur. İşte nedeni:
Üçüncü taraf araçlar genellikle saygın kaynaklardır ve sunulan bilgilere güvenilirlik kazandırır. Bu, doğrudan bir distribütörden gelen bilgiye şüpheyle yaklaşan potansiyel müşterilere veya distribütörünüze güven verebilir. Bu araçlar genellikle basitlik göz önünde bulundurularak tasarlanmıştır. Bu, çok fazla ayrıntı veya teknikle dolu, bunaltıcı sunumlar ve konuşmalardan kaçınmanıza da yardımcı olur.
Üçüncü taraf araçlar daha objektif ve daha az önyargılı olma eğilimindedir. Her zaman sizden daha İKNA edicidir.
Şirket broşürleri, web siteleri, resmi kaynaklar ve Network Okulu sizler için iyi bir 3. araçtır
# 2: Zamanlarına Değer Verin ve Saygı Duyun
Potansiyel müşterinizin bir veya iki saatlik bir sunum boyunca oturmasını beklemeyin. Olmayacak. İnsanlar meşguldür ve dikkat süreleri kısadır.
İhtiyacınız olan tek şey, ürünleriniz ve fırsatlarınız hakkında genel bilgi veren 10-20 dakikalık basit bir sunumdur.
Ayrıca potansiyel müşterinizin ilk temasta satın alma kararı vermesini beklemeyin. Bazen insanları ısıtmanız ve birçok defa takip etmeniz gerekebilir.
# 3: Önemli Noktalara ve Bu Noktaların Faydalarına Odaklanın
Potansiyel müşterilerinizle konuşurken yapabileceğiniz en iyi şey, onların yararına olan şeylere odaklanmaktır. Onlara işletmeden ve/veya ürünlerden nasıl fayda sağlayacağını gösterin. Zaten onların umursadığı tek şey bu. Şirket sahibi, kariyer adları, şirket merkezinin nerede olduğu vb. umurlarında değil. Kendileri için ne olduğunu önemsiyorlar!
# 4: Açık ve Kısa Dil (Jargondan Kaçının)
Tıpkı diğer sektörlerde olduğu gibi network marketingde de pek çok terim ve jargon vardır. Potansiyel müşteriniz bu terimleri (çoğu durumda) anlamıyor, bu nedenle bunları kullanmaktan kaçınmalısınız. PV, BV, dengeleme bacakları, max out, ücretli hacim vb. şeylerden kaçının. Eğer işi yapmaya karar verirlerse, bu terimleri zamanı gelince öğreneceklerdir. Basit kelimeler kullanın ve iletişiminizi çoğu zaman ikinci sınıf veya daha düşük seviyede tutun.
Çözüm
Network marketing dinamik bir sektördür, her kültürden, yaştan, meslekten insanla karşılaşıp çalışabilirsiniz. O yüzden aşırı bilgi yüklemesinden uzak durma sanatı çok önemli bir beceri olarak ortaya çıkıyor. Bu ortamın havasını solumak, değerli bilgiler sağlamak ile potansiyel müşterilerin aşırı ayrıntılarla boğulmasından kaçınmak arasında hassas bir denge gerektirir.
Bizlere gelen yüzlerce sorunun aslında cevabı topluluğumuzun videolarında gizli. Tekrar tekrar izlemeyi ihmal etmeyin Bol kazançlar diliyoruz…
Kıssadan Hisse
Kâmil Efendi at bakıcısıdır. Bir cuma günü, camiye gelir. Bakar ki camide hiç kimse yok! Vaaza hazırlanan hoca, cemaat olmadığını görünce, Kâmil Efendi’ye sorar:
– Senden başka kimse yok. Ne dersin; Vaaz edeyim mi, yoksa etmeyeyim mi? Kâmil Efendi;
– Ben seyisim, bu işlerden anlamam. Benim yirmi atım var. Hepsi kaçıp gitse biri kalsa, onu ihmal etmem, yine bakarım, der.
Bunun üzerine hoca, uzun uzun vaaz eder. Namaz sonrası Kâmil Efendi’ye sorar:
– Nasıl, vaazımı beğendin mi? Kâmil Efendi şöyle der:
– Ben seyisim, vaazdan anlamam. Ancak ben yirmi atın suyunu ve yemini bir ata verip de onu çatlatmam.
Yorumlar